Yalın Alpay, Varlık Dergisi’nin Kasım 2020 sayısındaki yazısında Alpay Aksayar’ın resimlerini inceliyor: Gerçeküstü Sızıntılar: “Onlar”
' Alpay Aksayar’ın resminde arka plan, bir zamanlar yuva görevindeki mekânın parçalanmasından geriye kalan yıkık duvarlardan ibaret, kimi zaman uzanan yeşil bir ovaya bakan, bazen bir deniz feneri manzaralı, bazen de dağları ardına almış bir kır evi cesedidir. İçinde yaşayanları, dış dünyanın tüm olumsuz etkilerinden yalıtarak, kendi sevgi evreninde sarmalayan yuva ideasının koruyucu duvarları parçalanmıştır, yuva sakinlerinin tepesindeki dam artık yoktur. Harabeye dönmüş duvarlarda hâlâ asılı resimler, çerçeveler, raflardaki heykeller, duvar dibine yerleştirilmiş televizyonlar, yere serilmiş halılar, yanan şömineler, soba boruları, oyuncaklar, örtüsü serili yemek masaları ve yalnızca iskeleti kalmış koltuklar, bu mekânın bir zamanlar yuva olduğunu ihbar etmeyi sürdürse de, geriye kalan, surlarından arınarak yalıtma özelliğini yitirmiş, dışarıyla birleşmiş bir yıkıntıdır. Bir zamanlar korunaklı bu sevgi mekânı şimdi yabancı ve sevgisiz olanın sızmasına açıktır. İşte Aksayar’ın resminin merkezî figürü, korunaksız kalmış yuvaya sızan bu yabancı(lar)dır: “Onlar”.'